GERİ GÖNDERİLME KARARI ALINMIŞ YABANCI UYRUKLU KİŞİ İLE İLK TEMAS ve DAVA SÜRECİ
GERİ GÖNDERİLME KARARI ALINMIŞ YABANCI UYRUKLU KİŞİ İLE İLK TEMAS
ve
DAVA SÜRECİ
| Av. Yusuf
GÖKTEPE
Aralık 2025
SUNUŞ
Yabancı uyruklu kişilere ilişkin sınır dışı etme işlemleri, uygulamada çoğu zaman hem yabancı hem de avukatları
açısından son derece hızlı, yoğun ve teknik bir süreç olarak karşımıza
çıkmaktadır. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde
yürütülen idari işlem zinciri; yakalama, idari değerlendirme, sınır dışı
kararı, idari gözetim, tebliğ işlemleri, dava açma süreci ve Geri Gönderme
Merkezi prosedürlerinden oluşan çok aşamalı ve dikkat gerektiren bir yapıya
sahiptir. Bu süreçte en küçük usul eksikliği dahi hem yabancı açısından ciddi
hak kayıplarına hem de avukat açısından telafisi güç sonuçlara yol
açabilmektedir. Uygulamada edinilen tecrübe göstermiştir ki, Geri Gönderme
Merkezindeki dosyanın tam ve doğru incelenmesi, tebligat usullerinin titizlikle
denetlenmesi, dava süresinin doğru hesaplanması ve özellikle dava açılış
formunun fiziki olarak dosyaya sunulması, meslektaşlarımızın karşılaştığı en
kritik noktalardır. Aşağıda, sınır dışı kararı alınmış bir yabancı ile ilk
temas anından dava sürecinin başlatılmasına kadar geçen tüm aşamaları, pratik
uygulama bilgileri ve sahadaki gözlemler ışığında sistematik ve anlaşılır
biçimde ele alarak meslektaşlara yol gösterici bir rehber ortaya koymak
amaçlanmıştır. Bu yazımız, hem Geri Gönderme Merkezleri'nde yabancı uyruklu
şahısların süreçlerine dahil olan meslektaşlarımızın işlerini kolaylaştırmak
hem de yabancıların temel haklarının etkin şekilde korunmasına katkı sunmak
amacıyla hazırlanmıştır.
GİRİŞ
-
İlk
olarak yabancı, 6458 sayılı Kanun’a muhalefetten dolayı (örneğin; vize
ihlali, ikamet izni süresinin geçirilmesi, çalışma izni olmadan çalışılması,
adres bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle kimliğin pasif
duruma düşmesi vb. (6458 sayılı kanunun 54. Maddesine Bkz.)) emniyet
ekiplerince yakalanır. GBT tespiti yapılır ve kaçak durumda olduğu belirlenen
yabancı, ilgili polis birimine götürülür ve durum il göç idaresine bildirilir.
Emniyet tarafından yapılan ön değerlendirme sonrasında yabancının statüsü,
ülkeye giriş şekli, daha önceki başvuruları ve varsa adli/idari kayıtları
incelenir. Bu süreçte yabancı genellikle geçici olarak nezarethanede tutulur.
-
Yabancının
yakalandığı ilde durum Göç İdaresi’ne bildirilir ve yapılan değerlendirme
sonucunda ilgili İl Valiliği tarafından yabancı hakkında sınır dışı etme kararı
(Deport Kararı) alınır. Bu karar, 6458 sayılı Kanun’un 52 ve devamı maddeleri
uyarınca düzenlenir ve yabancıya tebliğ edilmek üzere işleme konulur. Sınır
dışı etme kararına bağlı olarak, yabancının kaçma ve kaybolma riski, kamu
düzeni ve güvenliği açısından oluşturduğu potansiyel tehdit, ülkesine
gönderilmesi için gerekli hazırlıkların zaman alması gibi nedenlerle yabancı
uyruklu şahıs hakkında “idari gözetim” kararı tesis edilir. İdari
gözetim kararı, valilik tarafından verilir ve yabancının Geri Gönderme
Merkezi’nde tutulması şartıyla ilk etapta 6 aya kadar uygulanır. Bu süreç
boyunca yabancının barınması, sağlık kontrolleri, iletişim hakkı, avukatla
görüşme hakkı ve itiraz yollarına ilişkin bilgilendirmeler yapılır. Ayrıca
idari gözetim her ay düzenli olarak Göç İdaresi tarafından gözden geçirilir ve
devam edip etmeyeceğine karar verilir; uzatılması durumunda yabancıya yeniden
tebliğde bulunulur.
-
Ardından
yabancı, Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) sevk edilmek üzere tüm idari
işlemleri tamamlanarak kolluğa teslim edilir. Sevk sürecinde yabancının
eşyaları, telefonları, kimlik ve pasaport gibi tüm kişisel belgeleri zimmet
karşılığında teslim alınır ve kayıt altına alınır. Yabancının hangi GGM’de barındırılacağı
tamamen idarenin takdirindedir; kapasite durumu, güvenlik seviyesi, yabancının
statüsü ve sevk planlaması dikkate alınarak yerleştirme yapılır. Şahsın GGM’ye
girişini takiben en geç 48 saat içerisinde yabancıya ait özlük dosyası
oluşturulur. Bu dosyada kimlik bilgileri, ülkeye giriş şekli, daha önceki
başvuruları, sağlık raporları, tebliğ edilen kararlar, görüşme tutanakları ve
yapılacak işlemlere ilişkin tüm idari belge ve kayıtlar düzenli şekilde yer
alır.
-
NOT: Avukat meslektaşların, yabancının Geri Gönderme Merkezi’ne
alınmasını takip eden günden birkaç gün sonra merkeze gitmesi daha uygun
olacaktır. Zira GGM’ler çoğunlukla şehir merkezine uzak, ulaşımı güç bölgelerde
bulunmaktadır. Yabancı merkeze kabul edildiği gün gidilmesi hâlinde, geri
gönderme kararı ve idari gözetim kararı gibi temel işlem dosyaları henüz
hazırlanmadığından, avukatın dosyayı inceleme imkânı bulunmamakta ve yalnızca
müvekkil ile görüşme yapmakla sınırlı bir ziyaret gerçekleşmektedir. Bu nedenle
avukat meslektaşların, müvekkilin ailesine durumu hukuki çerçevede açıklayarak,
dosyanın henüz oluşturulmadığını, bu sebeple ertesi gün gidildiğinde dosya
inceleme ve kararların örneklerini alma imkânının doğacağını belirtmeleri daha
isabetli olacaktır. Bu yaklaşım hem sürecin etkin takibini sağlar hem de
müvekkilin haklarının korunmasına katkı sunar.
-
Şahsın
dosyası tamamlandıktan sonra, valilik tarafından alınan sınır dışı etme kararı
ve buna bağlı tüm idari işlemler, Geri Gönderme Merkezi’nde yabancıya kendi
anadilinde düzenlenmiş tutanaklar ve tercüman eşliğinde tebliğ edilir. Bu
noktada meslektaşların özellikle dikkat etmesi gereken husus; sınır dışı
kararı, idari gözetim kararı ve diğer tüm evrakların yabancının anlayabileceği
dilde hazırlanmış olması ve tebliğ işleminin mutlaka tercüman aracılığıyla
yapılmasıdır. Zira evrakların yabancının anadilinde bulunmaması veya kararların
tercüman eşliğinde açıklanmamış olması, tebligatın usule uygun olmadığı
anlamına gelir. Bu durumda yapılan tebliğ geçerli sayılmayacak ve 7 günlük dava
açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Süre geçmiş olsa dahi, söz konusu
usulsüzlükler dava dilekçesinde açıkça belirtilerek sınır dışı etme kararına
karşı iptal davası açılması mümkündür ve çoğu zaman etkili bir hukuki yol
teşkil eder. Kural olarak, valilikçe alınan kararın usulüne uygun olarak tebliğ
edildiği tarihi izleyen 7 gün içinde idare mahkemesinde dava açılması
zorunludur.
-
GGM
yetkilileri tarafından yukarıda da ifade ettiğimiz üzere yabancıya “Geri
Gönderme Kararı” tebliğ edilir. Bu tebliğ, yabancının anlayabileceği dilde
yapılmak zorundadır. Tebliğ formunda yabancının imzası alınır; imza atmaması
hâlinde “imzadan imtina etmiştir” şerhi düşülür.
-
Dosya
hazırlandıktan sonra avukat meslektaşlar, yabancının tutulduğu Geri Gönderme
Merkezi’ne bizzat giderek vekâletname bulunmasa dahi müvekkil ile
görüşebilir ve dosya incelemesi yapabilir. Bu kapsamda, diğer idari kurumlarda
karşılaşılan “vekâletname olmaksızın belge örneği alamama” sınırlaması
burada da geçerlidir; yani avukat dosyayı inceleyebilir ancak evrak örneği
alamaz. Bu nedenle meslektaşların, dosyayı incelemeden önce müvekkille görüşme
yapmamalarını tavsiye ederiz. Zira dosya içeriğinin bilinmesi, yapılacak
görüşmeyi daha sağlıklı ve yerinde yönlendirmeye imkân tanır.
Dosya incelendikten sonra avukat, GGM’de bulunan avukat
görüşme odalarında müvekkili ile birebir görüşme yapabilir. Bu görüşme
odalarında genellikle cam bölme veya fiziksel bir engel bulunmaz, avukat ve
müvekkil yüz yüze görüşme yapabilmektedir. Ayrıca çoğu GGM’de görüşme
odalarında bulunan sabit hatlı telefonlar üzerinden tercüman desteği
sağlanabilmektedir; ancak her merkezde bulunmadığından, merkeze giriş
yapılmadan önce bu hususun teyit edilmesi faydalı olacaktır. İstenildiği
takdirde yabancının anadilini konuşan yeminli tercüman eşliğinde merkeze giriş
yapılarak hem dosya incelemesi hem de müvekkille sağlıklı bir görüşme
gerçekleştirmek mümkündür.
-
Meslektaşların,
yabancı şahsın Geri Gönderme Merkezi dosyasını incelerken dikkat etmesi gereken
hususlar kronolojik bir sıra içinde yürütülmelidir. İlk olarak valilik
tarafından alınan sınır dışı etme kararının tebliğ tarihine bakılmalı ve
idari yargıda dava açma süresi olan 7 günlük süre içerisinde bulunulup
bulunulmadığı tespit edilmelidir. Sürenin geçmiş olması hâlinde, kararın
usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği detaylı biçimde incelenmelidir.
Evrakların yabancının anadilinde düzenlenmemiş olması, tercüman eşliğinde
tebliğ yapılmaması, tutanak eksikliği veya tebliğ işleminin hiç
gerçekleştirilmemiş olması gibi durumlar usulsüz tebligat niteliğindedir ve
dava açma süresinin başlamamasına yol açar. Bu nedenle süre geçmiş görünse dahi
usul eksikliklerinin tespiti, hak kaybının önüne geçilmesine imkân sağlar.
Dava açma süresinin henüz dolmadığı tespit edildiğinde,
dosyadaki sınır dışı etme kararının sayı numarası, kararın
dayandırıldığı 6458 sayılı Kanun hükümleri ve valilikçe belirtilen gerekçeler
ayrıntılı biçimde not edilmelidir. Bu kararın iptalinin mahkemeden talep
edileceği göz önünde bulundurularak tüm maddi ve hukuki unsurların eksiksiz
şekilde belirlenmesi önem taşır. Bu aşamadan sonra yabancı şahıs ile kapsamlı
ilk görüşmesi yapılır.
Görüşme sırasında yabancının beyanları detaylı şekilde
tutanağa geçirilir. Ülkesine geri gönderildiğinde maruz kalabileceği savaş
koşulları, siyasi baskı veya zulüm riski, etnik ya da mezhepsel ayrımcılık,
zorla çalıştırılma ihtimali, aile birliğinin zarar görmesi veya sağlık
açısından ortaya çıkabilecek ciddi tehditler açıkça ortaya konur. Tüm bu
anlatımlar, sınır dışı işleminin uygulanması hâlinde doğacak telafisi güç ve
imkânsız zararları somutlaştırmak bakımından büyük önem taşır. Bu bilgiler
ışığında dava dilekçesinde ileri sürülecek maddi ve hukuki gerekçeler
belirlenerek sürecin sağlıklı ilerlemesi amaçlanır.
-
Yine
sınır dışı kararıyla birlikte tesis edilmiş olan İdari Gözetim Kararı,
dosya incelemesi sırasında titizlikle incelenmeli; kararın sayı numarası,
tarih bilgisi ve dayandığı 6458 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri eksiksiz
şekilde not edilmelidir. Bu bilgiler, idari gözetimin sonlandırılması amacıyla
Sulh Ceza Hâkimliği’ne yapılacak başvurularda, dilekçede açıkça belirtilmesi
gereken temel unsurlardır. Dosya incelemesi sırasında ayrıca müvekkilin sağlık
durumuna ilişkin önemli bilgi ve belgeler de temin edilmelidir. Zira sağlık
durumunu gösterir belgeler, sulh ceza hakimliği nezdinde idari gözetimin
sonlandırılması için hukuki dayanak teşkil edecektir. Geri Gönderme
Merkezlerinde (GGM) genellikle revir bulunsa da, bazı durumlarda bu imkânlar
yeterli olmayabilir; müvekkilin sağlık sorunu ciddi boyutta ise dilekçe ile
hastaneye sevk talep edilmesi ve dilekçenin evrak numarası ile dosyaya
eklenmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki GGM’de tutulan kişiler yalnızca
yabancı statüsündeki şahıslar değildir; her biri insan kimliği ve onuru ile
korunma hakkına sahip olup, temel hakları arasında tedavi talep etme ve tedavi
edilme hakkı da bulunmaktadır. Bu nedenle, sağlıkla ilgili tüm taleplerin
usulüne uygun olarak kayda geçirilmesi ve dosyaya eklenmesi hukuken önem arz
etmektedir. Avukat meslektaşların bu konuda hassasiyet gösterilmesi rica
olunur.
-
Yabancı
şahısla yapılan görüşmeler tamamlandıktan ve sürecin takibi konusunda
mutabakata varıldıktan sonra, işlemlere devam edilebilmesi için mutlaka vekaletname
çıkarılması gerekmektedir. Her Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) belirli
noter katipleri görev yapmakta olup, ilgili ilde hangi noterlerin GGM’ye
gittiği, o ildeki herhangi bir notere telefonla ulaşarak kolaylıkla
öğrenilebilmektedir. Noter katibine yabancı şahsın bilgileri iletildiğinde
vekaletname hazırlanmakta, GGM’de imza aşamasında ise kişi Türkçe bilmiyorsa
tercüman eşliğinde içerik kendisine açıklanmakta ve imza işlemi tamamlandıktan
sonra vekaletname düzenlenerek meslektaşa teslim edilmektedir. Bu aşamadan
sonra GGM’ye başvuru yapılarak dosyanın sureti talep edilebilir; suretler kimi
zaman e-posta yoluyla, kimi zaman ise fiziki olarak teslim edilmektedir. Bu
süreçte yabancı uyruklu kişinin isim, soyisim ve uyruğunun Latin
harfleriyle, hatasız ve eksiksiz şekilde öğrenilmesi hayati öneme sahiptir;
zira küçük bir harf hatası dahi, kişinin GGM kayıtlarıyla uyumsuzluk
yaratacağından gerek görüşme gerek vekaletname sürecinde ciddi güçlükler
doğurabilmektedir. Şahsın yabancı kimlik numarası veya pasaport numarası
bulunmuyor/bilinmiyor olsa dahi vekaletname düzenlenmesi mümkündür; isim,
soyisim ve uyruğun bilinmesi yeterlidir. Ancak bu bilgilerin, Göç İdaresi
sisteminde yer alan kişi bilgileriyle birebir uyumlu olması zorunludur.
-
Avukat
meslektaş, vekaletnameyi aldıktan sonra dava açma sürecine geçecektir. Sınır
dışı kararının iptali davası, sınır dışı kararını veren valiliğin bulunduğu
ilin idare mahkemesinde açılmalıdır. Dava türü iptal davası olup valilik
tarafından alınan sınır dışı kararının sebep, konu, amaç, yetki ve şekil
unsurları bakımından hukuka aykırılığı ileri sürülerek iptali talep edilir.
Sınır dışı iptal davası açıldıktan sonra 6458 sayılı Kanun’un 53. maddesi
gereğince, yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde
veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar
yabancı sınır dışı edilemez. Uygulamada sıkça yapılan hatalardan biri,
meslektaşlarımızın bu davayı yürütmenin durdurulması talepli açmalarıdır; oysa
kanunun özel düzenlemesi gereği, dava açıldığı anda sınır dışı işlemleri
kendiliğinden durur ve yabancının sınır dışı edilmesi mümkün olmaz. Bu
nedenle yürütmeyi durdurma talebiyle dava açılmasına gerek bulunmamaktadır.
Ayrıca 6458 sayılı YUKK’un 55. maddesi uyarınca, yabancı şahsın kendi ülkesine
gönderilmesi hâlinde “ölüm, işkence, insanlık dışı veya onur kırıcı ceza ya
da muameleye maruz kalacağına ilişkin ciddi emareler varsa; ciddi sağlık
sorunları, yaş veya hamilelik nedeniyle seyahat etmesi risk taşıyorsa; hayati
tehlike arz eden bir hastalığın tedavisi devam ederken gönderileceği ülkede tedavi
imkânı bulunmuyorsa; insan ticareti mağduru olup mağdur destek sürecinden
yararlanıyorsa veya psikolojik, fiziksel ya da cinsel şiddet mağduru olup
tedavisi sürüyorsa” sınır dışı edilemez. Bu hususlardan herhangi biri
mevcutsa, durum mutlaka belgeleriyle birlikte ortaya konulmalı ve dava
dilekçesine eklenmelidir.
Meslektaşlarımızın
dikkatine: Her ne kadar sınır dışı kararına karşı dava açılmasıyla birlikte geri
gönderme işlemleri kendiliğinden duruyor olsa da, 6458 sayılı Kanun gereğince
dava açıldıktan sonra dava açılış formunun mutlaka Geri Gönderme Merkezine
fiziki olarak sunulması gerekmektedir. Uygulamada sistemler arasındaki
entegrasyon tam olarak sağlanamadığından, açılmış davalar bazen sistemde
görünmemekte ve bu nedenle yabancı kişinin sınır dışı edilme tehlikesi ile
karşı karşıya kaldığı durumlar yaşanmaktadır. Bu tür bir sorunla karşılaşılmaması
için dava açıldıktan hemen sonra dava açılış formunun çıktısı alınarak üst yazı
ekinde bizzat ilgili Geri Gönderme Merkezi’ndeki dosyaya teslim edilmesi büyük
önem taşımaktadır.
-
İdari gözetim kararı,
yabancı hakkında en fazla altı ay (İstisna: 6458 sayılı YUKK’un
57/3f) süreyle uygulanmak üzere tesis edilir. Bu süre içerisinde
müvekkilinizin Geri Gönderme Merkezi’nden çıkarılması için Sulh Ceza
Hâkimliği’ne itiraz edilmesi gerekmektedir. İtirazların sayısına ilişkin
herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır; önceki başvuru reddedilmiş olsa
dahi, yeni bir gerekçe veya gelişme ortaya konularak yeniden başvuru
yapılabilir. Bu kapsamda özellikle sağlık durumu, aile bağları, geri
gönderilmesi hâlinde doğacak riskler, uzun süreli tutulmanın neden olacağı
mağduriyetler ve idarenin dosya takibindeki eksiklikler somutlaştırılarak her
defasında yeniden değerlendirme talep edilmelidir.
Bununla birlikte, idari gözetimin devamının zorunlu olmadığı durumlarda,
müvekkiliniz adına idari gözetime alternatif yükümlülüklerin uygulanması da
talep edilebilir. 6458 sayılı Kanun’un 57/A maddesi, idari gözetime alınmış
veya idari gözetimi sonlandırılmış yabancılar bakımından uygulanabilecek
alternatif tedbirleri ayrıntılı şekilde düzenlemiştir. Buna göre yabancı
hakkında; belirli bir adreste ikamet etme, düzenli bildirimde bulunma, aile
temelli geri dönüş, geri dönüş danışmanlığına katılma, kamu yararına
hizmetlerde gönüllülük, teminat yatırma veya elektronik izleme gibi
yükümlülüklerden biri ya da birkaçı uygulanabilir. Bu yükümlülüklerin
süresi yirmi dört ayı geçemez ve verilen karar gerekçeleriyle birlikte
yabancıya veya avukatına tebliğ edilir.
Belirtmek gerekir ki; idari gözetime alternatif yükümlülüklerin kapsamı, uygulanma şekli, itiraz usulleri ve yükümlülüklere aykırılığın sonuçları oldukça geniş ve teknik bir konudur. Bu hususların tamamı, ayrı bir yazımızda detaylı biçimde ele alındığından, burada konuya ilişkin genel çerçeve ile yetinilmiştir. Konunun ayrıntılarına ihtiyaç duyan meslektaşlarımız, ilgili diğer yazılarımıza da göz atabilirler.
-----------------------------------------------------------------------------------------
NOT: Makalemizde yapılan izahlar, ilgili Kanunlar çerçevesinde konuyu genel hatlarıyla ele alarak hazırlanmıştır. Size özel detaylı bilgi için tıklayınız!
Saygılarımızla;
Av. Yusuf GÖKTEPE
GÖKTEPE HUKUK & DANIŞMANLIK
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı GÖKTEPE HUKUK & DANIŞMANLIK’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.


